
1.Hamilelik Öncesi Diş Bakımı Neden Önemlidir ?
Anne adayının yaşayabileceği bazı sağlık sorunları gebeliğin bütün büyüsünü bozabilir. Ağız ve diş sağlığı bakımı her zaman yapılabilir fakat planlı gebeliklerde özellikle ağız hijyeninin sağlanması gerekir. Annenin bu süreçteki beslenme şekli gelecekte yaşanabilecek sorunları önlemeye yardımcıdır. Gebelik vücudun hormon ve salgı sisteminde bazı değişikliklere sebep olur. Bu süreçte beslenme alışkanlıklarının değişmesi, diş ve diş çevresi dokuları hasar görmeye daha yatkın hale gelir. Eğer gebelik öncesi anne adayının çürük tedavilerini, sorun çıkarma riski olan 20 yaş dişlerinin ve diş etlerinin bakımlarını yaparsak, ileride yaşanacak vücut değişimi için dirençli dokular oluşturmuş oluruz.
2.Çürük dişlerin bebeğe bir zararı olur mu?
Ağız içinde bulunan mikroplar sindirim yoluyla vücuda yayılmaktadır. Unutmamak gerekir ki, mikroplar her zaman bir risk sebebidir. Diş eti problemleri ve diyabet arasında bilimsel ilişki vardır. Gebelikteki en büyük sağlık sorunlarından biri de gebelik diyabetidir. Bu nedenle gebelikte diyabeti tetikleyecek unsurları minimum seviyeye indirmek gerekir. Diş çürüklerindeki en büyük sorun ağrıya sebep olmasıdır ki yine bu süreçte ağrı istenmeyen durumlardandır.
3.Gebeliğin diş sağlığı üzerindeki etkisi nedir?
Hormon değişiklikleri ağız içi salgılara da etki eder. En büyük sıkıntılarımızdan biri de reflü, bulantı ve kusma sürecinde ağızdaki asit oranının artması sonucunda diş dokusu ve diş etlerinin zarar görmesidir. Yine hormonlara bağlı olarak diş eti şişmeleriyle de sık sık karşılaşmaktayız. Gebeliğin ilerleyen dönemlerinde uyku kalitesinin bozulması ile diş sıkma, gıcırdatma, eklem ağrıları da görebiliyoruz.
Çoğu gebede yeme alışkanlıkları değişim gösterir. Gebelikte daha sık yemek yenmesi sebebiyle ağız hijyenini de eskisi gibi sağlıklı tutmak için biraz daha fazla çaba göstermek gerekiyor. Günde en az 2 sefer diş fırçalama alışkanlığı gebelik döneminde minimum 3 sefere çıkarılmalıdır. Bu süreçteki hormon değişiklikleri ağız içi salgılara da etki eder. Tükürük akışımızın kalitesi ve hızı etkilenebilir. Yoğunlaşan ve azalan tükürük, diş ve diş çevresini temizleme etkisini kaybeder. Ağız hijyenine daha fazla önem vermemizi gerektiren sebeplerden biri de budur. Tükürüğün yıkayıcı etkisi yerine diş fırçamızla bu görevi yerine getirmeliyiz.
Gebelik döneminde ağız ve diş sağlığı konusunda yaşadığımız en büyük sıkıntılardan biri de reflü, bulantı ve kusma sürecinde ağızdaki asit oranının artmasıdır. Artan asidik ortam, diş dokusuna ve diş etlerine zarar verir. Sürekli asit ortamına maruz kalan diş yüzeyleri aşınır. Diş yüzeyi aşınması (yumuşaması) olan dişler hem hassasiyet oluşturur hem de çürük oluşumuna ortam hazırlar. Yine hormonlara bağlı olarak diş eti şişmeleriyle de sık sık karşılaşmaktayız. ‘Hamilelik gingivitisi’ dediğimiz bu diş eti şişmesi sorunu, hekim tarafından yapılan temizlik ile rahatlar. Gebelik bitimiyle de eski haline döner. Gebeliğin ilerleyen dönemlerinde uyku kalitesinin bozulması sonucunda diş sıkma, gıcırdatma, eklem ağrıları da görülebilir. Uyku kalitesizleştikçe diş sıkma paralelinde eşlik eder. Diş sıkma sonucu kulak, boyun ve omuz bölgelerinde gerginlik ve ağrı oluşturabilir. Bu süreçte bruksizim plağı ile gebelerimizin rahat etmesini sağlayabilmekteyiz.
4.Gebelikte diş taşları nasıl sıkıntılar yol açar, diş taşı temizliğinin önemi nedir?
Diş taşı tükürükle birleşen gıda artıklarının mineralize olmasıdır. Kısacası hangi yaşta olunursa olunsun diş taşı varlığı, dişi çevreleyen kemik dokusunda yıkıma sebep olur. Diş taşı başlangıcı ise diş eti kanamaları ve sızlamalarıdır. Gebelik döneminde diş etleri daha kolay ödem tutacağından dolayı diş taşı oluşumu hızlanır. Gebeliğin hangi döneminde olunursa olunsun özel bir durum olmadığı sürece, diş taşı temizliğinin mutlaka yapılmasını öneriyoruz.
5.Diş ağrısı olan gebelere nasıl tedavi uygulanıyor?
Sıkıntısız gebeliklerde her türlü işlemi yapabiliyoruz. Yine de gebenin yorulmaması için bu süreçte sadece acil ihtiyaçlarını giderip diğer tedavilerini doğum sonrasında yapmayı tercih ediyoruz. Kırık gibi akut durumlar haricinde gebeye röntgen çekmiyoruz. Sıkıntılı gebeliklerde (düşük riski, erken doğum riski, alerji durumu, kanama sıkıntısı vb.) ise kadın doğum uzmanı onayı ile gebeyi tedavi edebiliyoruz.
6.Diş çürüdüğü takdirde tedavi hemen yapılmalı mı, hangi durumlarda beklenmeli?
Gebelik takibi yapan kadın doğum doktoru onay verdiği sürece hamileliğin her döneminde diş çürüğü tedavisi yapılabilir. Gebeliğin 13. ve 27. haftaları arasını, tedavi için en güvenli dönem olarak tanımlayabiliriz.
7.Gebelere kanal tedavisi yapılıyor mu? Gebelikte yapılabilen veya yapılamayan diş tedavileri hangileridir?
Gelişen teknoloji sayesinde döner aletler ve ‘apex locator (kök ucu bulucu)’ ile gebelerde kanal tedavisi yapılabilir. Yalnızca kanal tedavisi yapılırken gebeye röntgen çekilmez. Gebelikte diş çekimi dahil, her türlü diş tedavisi yapılabilir fakat gebenin durumu acil değilse tedavi doğum sonrasına ertelenir.
8.Diş tedavisinde kullanılan kimyasal maddelerin anne ve bebeğe etkisi nedir?
Gebelerin diş tedavisinde lokal anestezi kullanıyoruz. Lokal anestezilerin sisteme geçmesi ve oradan bebeğe geçmesi çok düşük ihtimal ki, o ihtimali yok sayıyoruz. Zaten tedavi yapıyorsak bu süreç de acildir ve tedavi edilmeyen diş bebeğe daha fazla zarar verecektir.
9.Dişi kırılan bir gebe, panik yapmadan ne yapmalı?
Dişi kırılan bir gebe panik yapmamalıdır ve gebelik riskli değilse diş hekimine gitmelidir. Tabi ki takibinde olduğu kadın doğum doktoruna haber verilmesi de şarttır. Gebelik riskliyse tam teşekküllü bir hastanenin diş bölümüne gitmesini tavsiye ederiz.
10.Anne adaylarına önerileriniz neler? Hamilelik öncesinde dişler konusunda nasıl tedbirler alınmalı?
-
Gebelik öncesi bütün diş kontrolleri yaptırılmalı. Ağız hijyeni, çürük diş olup olmadığı, 20 yaş dişlerinin durumu, eski veya kötü yapılmış işlemler kontrol edilmelidir.
-
Fırçalama ve beslenme alışkanlıklarına dikkat edilmeli.
-
Yapılması gereken tedaviler zamanında yaptırılmalı.
-
Hamileliğin her döneminde işlem yapılabilir. Gebenin ve bebeğin en rahat olduğu dönem hamileliğin 2. trimester dönemidir.
Gebelik Öncesi Diş Tedavisi ;
Gebelik düşünen anne adaylarını en çok endişelendiren konulardan birisi kemik ve diş sağlığının bu konuda nasıl etkileneceği konusudur. Toplumdaki genel inanış gebelik döneminde anne adaylarının kemik erimesi ve diş kaybı gibi sorunları rutin olarak yaşadıkları yönündedir. Gebelikte anne karnındaki bebeğin sağlıklı gelişebilmesi için yeterince kalsiyum alımına ihtiyacı vardır ve anne adayının kalsiyum açısından zengin beslenmemesi durumunda bebek gereksinim duyduğu kalsiyumu annenin rezervinden almaktadır. Eğer anne adayı yeterli beslenirse böyle bir kayıp ya da eksiklik olmayacaktır.
Gebelik dönemi başından itibaren anne adayının vücudunda pek çok değişikliğe sebep olan bir süreçtir. Elbette ki bu değişikliklerin bir kısmı da anne adayının ağız içinde, dişetlerinde ve dişlerinde gerçekleşmektedir.
Bu bağlamdaki en önemli değişiklikler vücuttaki östrojen ve progesteron seviyelerinin artışıdır. Bu hormonların artması dişlerin üzerindeki bakteriyel plak birikiminin artması anlamına geliyor. Anne adayları eğer gebelik döneminde bu plağı dişlerden uzaklaştırmaya yönelik önlem almazsa diş etlerinde kızarma, şişme ve kanama yaşanabilir. Gebelikte diş eti kanamalarından dolayı dişlerini fırçalamaktan kaçınan anne adaylarının dişlerinde çok ciddi plak oluşumu görülür.
Gebeliğin özellikle ikinci 3 aylık periyodunda, yani 4, 5, 6. Aylarda dişlerin üzerinde bakteriyel plak oluşumu yaygındır ve bu sorun her anne adayını farklı düzeylerde etkiler. Ancak gebelik öncesi dönemde zaten bu tür problemleri olan bir kadın gebe kaldıysa, bu sorunun şiddeti gebelikte daha çok artar ve tedavi edilmezse çok ciddi ağız içi ve diş sorunları yaşanır.
Gebelikte diş sağlığı ile ilgili yanlış inanışlara inanmamak gerekiyor!
Elbette ki gebelikte anne adayının diğer organları gibi dişleri de daha hassas ve olumsuzluklardan daha kolay etkilenebilir durumdadır. Ancak her gebelikte diş sağlığı ile ilgili sorunlar yaşandığı ya da gebeliğin diş kaybıyla sonuçlanacağı veya gebelikte diş hekimine gidilmeyeceği ile ilgili inanışlar kesinlikle yanlıştır. Esas önemli olan; gebelikte diş sağlığına her zamankinden daha fazla özen gösterilmesi ve diş sorunlarında doktordan yardım alınması gerektiği şeklindedir. Zira gebelikte dişlerde çürük oluşumu, çürüğün ilerlemesi, diş eti problemleri, diş ağrıları görülmesi hamilelik döneminde salgılanan hormonların ve yaşanan değişimlerin bir sonucu olarak ortaya çıkar. Bu dönemde ağız ve diş bakımının daha özenle yapılması ve gerektiğinde diş hekimine gidilerek gebeliğe uygun tedavi yolunun izlenmesi ile sorunlar ortadan kaldırılabilmektedir.
Hamilelik dişlerin tedavisi açısından 3 dönemde incelenir: 0–3 aylık dönem; Bu dönem hamileliğin en hassas olduğu dönemdir. Ağrıya neden olan ve müdahale edilmediğinde anneye ve bebeğe zarar verebilecek durumlarda dişhekimine gidilmelidir. 3–6 aylık dönem; Hamilelik sonuna kadar ertelenmesi uygun olmayan diş çekimleri, dolgular, kanal tedavileri yapılabilir. Müdahalelerin yapılması için en uygun dönemdir. 6-9 aylık dönem; Bu dönemde bebek anne karnında oldukça büyümüştür ve doğum yaklaşmaktadır. İlk 3 aylık dönemde olduğu gibi acil tedaviler dışında herhangi bir uygulama yapılmamalıdır. Hamilelerde Röntgen Çekimi: Zorunlu hallerde anne adayına kurşun önlük giydirilerek röntgen çekilebilir. Hamilelerde İlaç Kullanımı: Hamilelik döneminde kullanılan tetrasiklin grubu antibiyotikler “Tetrasiklin Renklenmesi” denilen geri dönüşümü olmayan renklenmelere neden olur. Bu grup dışında kullanılan antibiyotiklerin, penisilin ve türevlerinin dişlerde renklenmeye neden olduğuna veya zarar verdiğine dair bilimsel bir veri yoktur. Ancak hamilelikte kullanılan her türlü ilacın anne adayını takip eden doktorun kontrolünde kullanılması gerektiği unutulmamalıdır.
Gebelikte diş sağlığı ile ilgili yanlış inanışlara inanmamak gerekiyor!
Beslenme: Hamilelikte iyi beslenme annenin olduğu kadar doğacak bebeğin de diş sağlığını olumlu yönde etkileyecektir. Bebeğin diş gelişimi hamileliğin ikinci ayından itibaren başlar. Sağlıklı diş gelişimi için kalsiyum, fosfor ve vitamince zengin besinler yeterince alınmalıdır. Anne adayları hamileliğin ilk ayından itibaren abur cubur yiyeceklerden kaçınmalıdırlar. Ağız içinden uzaklaştırılmayan tüm besin artıkları, dişler üzerinde birikerek çürük oluşumunu hızlandırır.
Ağız Bakımı: Hamileliğin ilk aylarında görülen kusmalar, değişen beslenme alışkanlıkları ve hormonal değişimlerin etkisiyle dişetlerinde hassasiyet ve kanama olabilir. Kanama nedeniyle anne adayları diş fırçalamayı bırakmamalıdırlar. Dişeti iltihabı dişlerin ve dişetlerinin etkin bakımı ve temizlenmesi ile önlenebilir. Her gün en az 2 kez, mümkün olan durumlarda her yemekten sonra dişler fırçalanmalıdır. Diş araları diş ipi ile temizlenmelidir. Dişhekiminin önerisi olmadığı sürece ağız gargarası kullanılmamalıdır.Bunlar iltihaba bağlı gelişen dişeti büyümeleridir. Genellikle doğum sonrası kendiliğinden geçmektedir, ancak çiğneme, fırçalama güçlüğü ve aşırı ağrı gibi sorunlara neden oluyorsa dişhekimi kontrolünden geçilmelidir.
Hamileliğin Ağız Diş Sağlığına Etkileri: Hamilelikte tükürükteki asit miktarı artmakta ve dişler çürümeye yatkın hale gelmektedir. İlk aylarda görülebilen kusma sonrasında, annenin ağız hijyenine dikkat etmemesi de çürük riskini arttırmaktadır.
Dişetlerinde sorunu olan anne adayları ağız bakımına dikkat etmezlerse, hormonal değişime bağlı olarak da dişeti sorunları artar. Dişetleri kanayan anne adayı dişlerini fırçalamaktan kaçınabilir. Bu durum, dişler üzerinde daha fazla bakteri birikmesine ve dişetlerinde şişliğe, kızarıklığa ve daha çok kanamaya neden olur.
Buna “Hamilelik Gingivitisi” denir. Dişeti kızarık, şiş, hassas ve kanamalıdır. Hamilelik gingivitisi genellikle, hamileliğin 2. ayında başlayıp, 8. ayında en üst seviyeye çıkar. Eğer hamilelik planlanıyor ise anne adayları mutlaka bir dişhekimi kontrolünden geçmeli, hamilelik öncesinde varsa diş ve dişeti problemleri giderilmelidir. Ağız bakımı iyi olmayan ve dişetlerinde iltihap olan hamilelerin dişetlerinde “Hamilelik Tümörü” gelişme riski de vardır.