Madde Kullanımı
- erenyesilbas1
- 24 Kas
- 3 dakikada okunur
Uyuşturucu madde kullanımının diş tedavilerinde olumsuz etkileri hakkında bilginiz var mıydı ?
Uyuşturucu Madde Kullanımının Diş Tedavilerinde Olumsuz Etkileri
Giriş
Uyuşturucu ve psikoaktif madde kullanımı, bireyin genel sağlığını tehdit ettiği gibi, ağız ve diş sağlığı üzerinde de oldukça yıkıcı sonuçlar doğurmaktadır. Diş hekimleri, günlük pratiklerinde farkında olunmadan madde bağımlılığı olan hastalarla karşılaşabilmektedir. Bu durum hem yapılan tedavinin başarısını düşürmekte hem de hasta için hayati riskler oluşturabilmektedir.
Ağız içi dokular, kullanılan maddelerin doğrudan temas ettiği ve yoğun şekilde etkilendiği alanlardan biridir. Bu nedenle uyuşturucu madde kullanımı; diş çürükleri, diş eti hastalıkları, kemik erimesi, ağız kuruluğu ve iyileşme problemleri gibi pek çok komplikasyona neden olur. Aynı zamanda kullanılan maddeler, diş tedavilerinde uygulanan anestezik ve ilaçların etkisini değiştirerek ciddi yan etkilere yol açabilir.
Bu makalede, uyuşturucu madde kullanımının diş ve ağız sağlığı üzerindeki etkileri, diş tedavilerinde oluşturduğu riskler ve klinik başarıyı nasıl etkilediği bilimsel perspektiften ele alınacaktır.

Uyuşturucu Maddelerin Ağız ve Diş Sağlığı Üzerindeki Genel Etkileri
Uyuşturucu maddeler ağız içinde hem doğrudan hem de dolaylı etkilere neden olur. Ağız dokuları, kan damarları ve sinir ağı bakımından zengin olduğu için bu maddelerin hasarı daha hızlı ve belirgin şekilde ortaya çıkar.
Uyuşturucu madde kullanımına bağlı olarak en sık görülen sorunlar şunlardır:
Ağız kuruluğu (xerostomia)
Diş çürüklerinin hızla ilerlemesi
Şiddetli diş eti hastalıkları (periodontitis)
Ağız içi mantar enfeksiyonları
Ağız kanseri riskinde artış
Çene kemiğinde erime
Diş kayıpları
Ağız içinde yaralar ve enfeksiyonlar
Tükürük, ağız içerisindeki doğal savunma mekanizmasının temel unsurudur. Birçok uyuşturucu madde tükürük akışını azaltarak ağız kuruluğuna yol açar. Tükürük azalması, bakteriyel çoğalmayı hızlandırır ve diş minesinin savunmasını ciddi şekilde zayıflatır.

Spesifik Maddelerin Diş Sağlığına Etkileri
1. Esrar (Marihuana)
Esrar kullanımı, tükürük salgısını azaltarak dikkat çekici derecede ağız kuruluğuna neden olur. Bu durum:
Diş çürüklerinde artış
Diş eti iltihabı
Ağız içi enfeksiyonlar
Ağız kokusu
Bağışıklık zayıflığı ile iyileşme sürecinin gecikmesi
gibi sonuçlara yol açar.
Ayrıca kullanıcılar genellikle tatlı ve asitli yiyeceklere yönelir (“munchies” etkisi), bu da çürük oluşumunu daha da hızlandırır.
2. Metamfetamin (Meth)
Metamfetamin kullanımı diş hekimliğinde “meth mouth” olarak bilinen yıkıcı bir tabloya yol açar:
Hızlı ve yaygın diş çürümeleri
Mine kaybı
Diş kırıkları
Diş eti çekilmesi
Dişlerin dökülmesi
Metamfetamin, hem kimyasal olarak diş dokusuna zarar verir hem de kullanıcının ağız hijyenine tamamen kayıtsız kalmasına neden olur. Bu kişilerde birkaç yıl içinde tam dişsizlik görülebilir.
3. Kokain
Kokainin burun ve ağız yoluyla kullanımı;
Damak perforasyonu
Diş eti kanamaları
Doku nekrozu
Şiddetli diş hassasiyeti
Çene kemiği kaybı
gibi ciddi hasarlara yol açabilir. Özellikle diş etine sürülerek kullanılan kokain, o bölgede doku ölümüne sebep olabilir.
4. Eroin ve Opiyatlar
Eroin ve diğer opiyat türevleri;
Şiddetli ağız kuruluğu
Diş eti enfeksiyonları
İhmal edilen ağız bakımı
Kırılgan diş yapısı
Beslenme bozuklukları
ile diş sağlığını olumsuz etkiler. Ayrıca bu maddelere bağlı olarak gelişen bağışıklık sistemi zayıflığı, herhangi bir diş tedavisinin uzun vadeli başarısını önemli derecede düşürür.

Diş Tedavilerinde Anestezi ve İlaç Etkileşimleri
Uyuşturucu madde kullanan hastalarda lokal anesteziklerin etkisi farklı olabilir. Özellikle uyarıcı maddeler (kokain, metamfetamin gibi) kullanmış bireylerde uygulanacak lokal anestezi;
Kalp ritim bozuklukları (aritmi)
Ani tansiyon yükselmesi
Felç ve kalp krizi riski
Nöbet geçirme riski
gibi komplikasyonlara neden olabilir.
Adrenalin içeren anestezik maddeler, bu maddelerle birlikte kullanıldığında ciddi kardiyovasküler riskler doğurabilir.
Ayrıca antibiyotik ve ağrı kesicilerin etkisi de madde kullanımına bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Özellikle karaciğer ve böbrek fonksiyonları bozulmuş bireylerde ilaç toksisitesi riski artar.
İyileşme Sürecine Etkileri
Diş tedavilerinin başarısı sadece doğru uygulamaya değil, aynı zamanda vücudun iyileşme kapasitesine de bağlıdır. Uyuşturucu madde kullanımı;
Bağışıklık sistemini baskılar
Hücre yenilenme hızını düşürür
Doku onarımını geciktirir
Enfeksiyon riskini artırır
Bu sebeple implant, çekim, cerrahi müdahale, kemik grefti, diş eti operasyonları gibi işlemler sonrası komplikasyonlar daha sık görülür:
Yara yeri enfeksiyonu
Kanamanın durmaması
Dikişlerde açılma
Doku kaybı
İmplant başarısızlığı
Özellikle sigara ile birlikte kullanılan uyuşturucu maddeler, damarları daraltarak dokulara yeterli kan gitmesini engeller. Bu da iyileşmeyi ciddi anlamda geciktirir.
Psikolojik ve Davranışsal Etkiler
Uyuşturucu madde kullanan bireyler, genellikle diş tedavilerine düzenli olarak devam edemez. Bu durum şu sorunlara yol açar:
Randevuya gelmeme / yarım bırakma
Ağız hijyeni talimatlarına uymama
Tedavi sonrası bakımın ihmal edilmesi
Tedavi sürecinde iş birliği eksikliği
Bu faktörler, en iyi şekilde yapılmış tedavilerin bile başarısız olmasına yol açabilir.
yuşturucu madde kullanımı, diş ve ağız sağlığı üzerinde yıkıcı ve geri dönüşü zor hasarlara neden olmaktadır. Sadece diş dokuları değil, diş eti, çene kemiği, ağıız mukozası ve genel bağışıklık sistemi üzerinde ciddi olumsuz etkiler görülmektedir.
Aynı zamanda diş tedavilerinde kullanılan anestezi ve ilaçlarla etkileşime girerek hayati riskler oluşturabilmektedir. İyileşme süresinin uzaması, enfeksiyon riskinin artması ve tedavi başarısızlıkları bu durumun en önemli sonuçlarıdır.
Bu nedenle uyuşturucu madde kullanan bireylerde hem önleyici diş hekimliği hem de bilinçlendirme çalışmaları büyük önem taşımaktadır. Madde bağımlılığı yalnızca psikolojik değil, aynı zamanda ciddi bir ağız sağlığı problemidir ve multidisipliner bir yaklaşımla ele alınmalıdır.
Diş hekimleri, bu konuda topluma bilgilendirici bir rol üstlenmeli ve erken teşhis ile bireylerin ağız sağlığını korumaya yardımcı olmalıdır.



Yorumlar